1. Anasayfa
  2. Ekonomi
  3. Trump’dan yeni bomba:  “Ben para politikasını Fed’den iyi bilirim”

Trump’dan yeni bomba:  “Ben para politikasını Fed’den iyi bilirim”

Zeynep Aydın Zeynep Aydın -
52 0

Trump ve Fed’in Bağımsızlığı Üzerine Tartışmalar

Bloomberg’in haberine göre, Donald Trump, ikinci kez başkan seçilmesi durumunda, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bağımsızlığına müdahale edebileceğini belirtiyor. Trump, ekonomi politikaları konusunda ciddi değişiklikler planladığını ifade ederken, bu durumun piyasalarda belirsizlik yaratabileceği düşünülüyor. Özellikle, Trump’ın tüm Çin ithalatına %60, diğer tüm ithalatlara ise %10 vergi koyma niyetinde olduğu da dikkat çekiyor. Bu vergi artırımları, Amerikan şirketlerinin uluslararası arenada rekabet gücünü artırmak amacıyla gündeme geliyor.

Trump’ın danışmanları, doların değerinin düşürülmesi gerektiğini savunuyor. Bu yaklaşım, Amerikan şirketlerinin daha rekabetçi hale gelmesine yardımcı olmayı hedefliyor. Ancak bu tür bir politika, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve enflasyon üzerindeki etkileri nedeniyle tartışmalara yol açabilir. Ekonomik istikrarı sağlamak adına Fed’in bağımsızlığı, birçok ekonomist ve politika yapıcı tarafından büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle, Trump’ın böyle radikal değişiklikler önerisi, piyasalarda endişe yaratmaktadır.

Bu hafta yapılan anketlere göre, Kamala Harris, Biden’ın yerine Demokrat Parti’nin adayı olarak öne çıkıyor. Ancak Trump, “salıncak eyaletler” olarak adlandırılan ve her seçimde el değiştiren eyaletlerde hala önde olduğu görülüyor. Salıncak eyaletler, seçim sonuçlarını etkileyen ve yüksek sayıda delege gönderen eyaletlerdir. Bu durum, Trump’ın seçim kampanyasının yoğunlaşacağı alanlar arasında yer alıyor.

Trump, Palm Beach’teki Mar-a-Lago kulübünde düzenlediği basın toplantısında, başkanın faiz oranları ve para politikası üzerinde daha fazla söz sahibi olması gerektiğini vurguladı. Bu ifade, Fed’in uzun süredir siyasi aktörlerden bağımsız hareket etmesi gerekliliği ile çelişiyor. Trump, “Ben iş hayatımda faiz oranlarını öngörerek çok para kazandım ve başarılıydım. Fed’in FOMC’sinden bazen daha iyi bir içgüdüm var,” şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerle birleşince, piyasalardaki belirsizliği artırıyor.

Trump, Powell’ı faiz oranlarının belirlenmesinde “bazen erken, bazen geç” davrandığı için eleştirdi. Powell, Fed’in karar alma sürecini siyasi baskılardan uzak tutma sözü vermiştir. Ancak, özellikle 1970’lerin sonlarından bu yana, başkanların ABD merkez bankası faiz politikası üzerine doğrudan eleştirilerde bulunmamaları geleneksel bir yaklaşım olmuştur. Bu tür bir değişim, Fed’in bağımsızlığına ve karar alma süreçlerine zarar verebilir.

Faiz oranları, son yıllarda enflasyonu kontrol altına almak amacıyla uzun süre yüksek tutuldu. Ancak, iş gücü piyasasındaki zayıflama ve Temmuz ayında işsizlik oranının %4,3’e yükselmesi, bazı ekonomistlerin Fed’in faizleri düşürmesi gerektiği yönündeki eleştirilerini artırdı. Fed’in Eylül toplantısında faiz oranlarını düşürmesi bekleniyor. Trump ise, Fed’in seçime bu kadar yakın bir zamanda faiz indirimine gitmesi gerektiğine inanmadığını ifade etti. Ancak, kampanya konuşmalarında ikinci döneminde oranların düşürülmesini sıkça dile getirdi.

Trump’ın ekonomi politikası konusunda fikirleri zamanla değişkenlik göstermekte. Yazın başlarında Bloomberg Businessweek’e verdiği röportajda, Fed’in faiz oranlarını düşürebilmesi için Beyaz Saray’ın firmaların maliyetlerini düşürmeye odaklanması gerektiğini belirtti. Bu, ekonomik istikrarın sağlanması adına önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, Pensilvanya’da düzenlenen bir mitingde Trump, faiz indirimlerini Beyaz Saray’ın yetki alanına giren politikalarla karıştırdı. Bu durum, Trump’ın ekonomi konusundaki tutarsızlığını gözler önüne seriyor.

Trump, 31 Temmuz’daki kampanya etkinliğinde, “Piyasa düzenleyici kuralları gevşeteceğiz, enerji fiyatlarında kesintiler yapacağız, faiz oranlarını düşüreceğiz ve bu sayede fiyatları çok hızlı bir şekilde aşağı çekeceğiz,” şeklinde konuştu. Bu sözler, Trump’ın ekonomi yönetimi ile ilgili hedeflerini ve stratejilerini ortaya koyuyor. Ancak, bu tür bir yaklaşımın piyasalarda nasıl bir etki yaratacağı belirsizliğini koruyor.

Sonuç olarak, Donald Trump’ın ekonomi politikaları ve Fed’in bağımsızlığı üzerindeki etkileri, önümüzdeki seçimlerde önemli bir tartışma konusu olmaya devam edecek. Piyasalardaki belirsizlik, yatırımcıların karar alma süreçlerini etkilemeye devam edecektir. Ekonomik istikrarı sağlamak adına Fed’in bağımsızlığı, Trump’ın önerileriyle zedelenebilir ve bu durum, hem yerel hem de uluslararası piyasalarda dalgalanmalara neden olabilir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir