Metropoll Araştırma’nın Temmuz 2024 Anketi: Din ve Toplum Üzerindeki Etkileri
Metropoll Araştırma’nın Temmuz 2024 anketi, Türkiye’de dinin toplum üzerindeki etkisinin gelecekte azalacağına inananların oranının %50,9’a ulaştığını gösterdi. Araştırmayı paylaşan Prof. Dr. Özer Sencar, siyasetin dini konularla daha fazla ilgilenmesi durumunda bu etkinin daha da azalacağına dikkat çekti.
Metropoll Araştırma’nın gerçekleştirdiği bu anket, dinin toplum hayatındaki etkisine yönelik kamuoyunun algılarını detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır. Ankete katılanların %50,9’u dinin etkisinin gelecekte azalacağını belirtirken, %23,8’i bunun artacağını düşündüğünü ifade etti. Katılımcıların %17,2’si dinin etkisinin değişmeyeceği görüşündeyken, %8,1’lik bir kesim ise bu konuda bir fikri olmadığını veya yanıt vermek istemediğini dile getirdi.
Parti Bazında Din Algısı
AK Parti Seçmenlerinin %42,8’i Din Etkisinin Azalacağını Belirtti
Anket sonuçları, 14 Mayıs 2023 Milletvekili seçiminde oy veren seçmenlerin parti bazında dağılımını da içermektedir. İşte sonuçlar:
- AK Parti: Seçmenlerin %42,8’i dinin etkisinin azalacağını, %30,2’si ise artacağını düşünmektedir.
- CHP: Din etkisinin azalacağını düşünenlerin oranı %53,4, artacağını savunanların oranı ise %22,2’dir.
- MHP: Din etkisinin azalacağını belirtenler %43,9, artacağını düşünenler %31,5’tir.
- İYİ Parti: Din etkisinin azalacağını savunanların oranı %64,6’ya kadar çıkarken, artacağını düşünenler %19,3’tedir.
- DEVA Partisi: Din etkisinin azalacağını düşünenlerin oranı %52,8, artacağını savunanların oranı ise %27,8’dir.
Anketin sonuçlarını sosyal medya hesabından paylaşan Metropoll Araştırma’nın sahibi Prof. Dr. Özer Sencar, din ile siyaset arasındaki ilişkiye dair çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Sencar, “Siyaset dinlerle ne kadar çok ilgilenir ve toplum üzerindeki etkisini artırmaya çalışırsa, dinin toplum üzerindeki etkisi de ona paralel olarak azalacaktır.” ifadelerini kullandı.
Bu sonuçlar, Türkiye’deki dini algının ve siyasetin toplum üzerindeki etkisinin nasıl değiştiğine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Bu durum, ilerleyen süreçte din ve siyaset ilişkisini yeniden düşünmeyi gerektirebilir.
