1. Anasayfa
  2. Ekonomi
  3. Buğday fiyatlarında Kanada etkisi

Buğday fiyatlarında Kanada etkisi

Zeynep Aydın Zeynep Aydın -
41 0

Kanada’da Demiryolu Grevi ve Tarım Üzerindeki Etkileri

Kanada’nın iki büyük demiryolu işletmecisi olan Canadian National Railway ve Canadian Pacific Kansas City, büyük bir iş bırakma eylemi tehdidi ile karşı karşıya. Bu durum, demiryolu hizmetlerinde ciddi kesintilere yol açarak, ülkenin tarım sektörünü olumsuz etkileyebilir. Çiftçiler, ulaşım zorlukları başlamadan önce tahıllarını satma çabası içerisine girmiştir. Kanada, dünya genelinde önemli bir tarım ürünü ihracatçısı olduğundan, bu durum buğday fiyatlarında dalgalanmalara neden olmaktadır.

Demiryolu taşımacılığı, Kanada’nın tarım sektöründe kritik bir rol oynamaktadır. Ülkede, tahılın %90’ından fazlası demiryolu ile taşınmakta ve 2024-2025 pazarlama yılı için yaklaşık 25.3 milyon ton tahıl sevkiyatı öngörülmektedir. Olası bir demiryolu grevi, bu tahıl sevkiyatlarını ciddi şekilde aksatabilir ve çiftçilerin gelirlerini olumsuz etkileyebilir.

Buğday fiyatlarındaki dalgalanmalar yalnızca Kanada ile sınırlı kalmamaktadır. Ukrayna ve Rusya’da görülen arz bolluğu, dünya genelinde buğday fiyatlarının düşmesine neden olmaktadır. ABD Tarım Bakanlığı (USDA), 2024-2025 dönemi için Ukrayna’nın buğday üretim tahminini %10.8 artırarak 21.6 milyon tona çıkarmıştır. Bu artış, küresel buğday arzı üzerinde baskı yaratarak fiyatları düşürmektedir. Ayrıca, Rusya’nın üretimindeki artış ve Çin’in yılın ikinci yarısında beklenen buğday ithalatındaki yavaşlama da fiyatları etkileyen diğer faktörlerdendir.

Kanada, tarım ürünleri dışında potasyum, kömür, alüminyum ve enerji gibi birçok malın ulaşımında demiryollarına büyük ölçüde bağımlıdır. Her yıl yaklaşık 380 milyar Kanada Doları (277 milyar $) değerinde mal ve emtia demiryolu aracılığıyla taşınmaktadır. Bu nedenle, olası bir demiryolu grevi, birçok sektörde ciddi hasarlara yol açabilir.

Gübre Taşımacılığı ve Tarım Üzerindeki Etkileri

Demiryolları tarafından taşınan mallar arasında gübre, üçüncü en yüksek hacme sahip üründür. Ülkede üretilen ve kullanılan gübrelerin %75’i demiryolu ile taşınmaktadır. Günde ortalama 69 bin ton gübre sevk edilmektedir ve bu sayı, günde dört ila beş demiryolu trenine karşılık gelmektedir. Demiryolu hizmetlerindeki her türlü aksama, gübre satış gelirlerinde günlük 55 ila 63 milyon Kanada Doları arasında bir kayba neden olmaktadır. Bu kaybın, yıllık potas satışlarını olumsuz etkileyebileceği öngörülmektedir.

İklim Değişikliği ve Kuraklık Sorunu

Bloomberg’in uzmanlara dayandırdığı haberlere göre, Kanada’da yaşanan kuru hava, buğday üretiminde sıkıntılara neden olmaktadır. Canada’s Commodity Weather Group baş meteoroloji uzmanı David Streit, Kanada çayırlarının bazı bölgelerinin son 50 yılın en kurak dönemlerinden birini yaşadığını belirtmektedir. Kanada Tarım Bakanlığı, Alberta, Saskatchewan ve Manitoba gibi büyük ilkbahar tarım bölgelerinin geçen yıl 1 Eylül’den bu yana ortalama yağış miktarının %60’ından daha azını kaydettiğini bildirmiştir.

Yağmur eksikliği, tarım arazilerini buğday ve kanola mahsulleri ekmek için aşırı derecede kuru hale getirmekte ve bu durum bitkilerin büyümesini olumsuz etkilemektedir. Tarımsal Üreticiler Birliği’nde bir çiftçi ve başkan yardımcısı olan Bill Prybylski, “Bu tohumları toprağa doğru derinlikte sokmaya çalışmak artık bir sanat haline geldi çünkü onların çimlenmesi için neme ihtiyaç var” demektedir.

Geçmiş Yılların Verileri ve Gelecek Beklentileri

Kanada, dünya genelinde en büyük kanola ve buğday üreticilerinden biridir. Devlet istatistiklerine göre, geçen yıl ülkenin toplam buğday üretimi 33.8 milyon tonla rekor düzeydeki üçüncü en yüksek seviyesine ulaşmış ve kanola üretimi 18.2 milyon ton olmuştur. Ancak uzmanlar, bu hacimlerin elverişli hava koşullarının bir sonucu olduğunu ve mevcut kuraklığın bu yılki iyi hasat şansını ciddi şekilde zedeleyebileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Kanada’nın demiryolu grevi tehdidi, tarım sektörüne yönelik büyük bir risk oluşturmaktadır. Çiftçilerin ve tarım üreticilerinin, hem iklim değişikliği hem de ulaşım zorlukları ile başa çıkabilmek için acil önlemler alması gerekmektedir. Aksi takdirde, hem ulusal hem de uluslararası pazarda ciddi kayıplar söz konusu olabilir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir