1. Anasayfa
  2. Ekonomi
  3. Almanya’da 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana aşırı sağın ilk eyalet zaferi

Almanya’da 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana aşırı sağın ilk eyalet zaferi

Zeynep Aydın Zeynep Aydın -
39 0

Almanya’da Aşırı Sağın Yükselişi: Thüringen ve Saksonya Seçimlerinin Analizi

Almanya’nın doğusundaki Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde yapılan seçimler, ülkenin siyasi manzarasını derinden etkileyen sonuçlar doğurdu. Aşırı sağcı, göçmen ve İslam karşıtı olan Almanya için Alternatif Partisi (AfD), Thüringen’de yüzde 32,4 oranında oy alarak büyük bir zafer kazandı. Bu sonuç, Almanya’da 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana bir eyalet seçiminde aşırı sağcı bir partinin ilk kez birinci gelmesi anlamına geliyor.

  • Thüringen Sonuçları:
    • AfD: %32,4
    • Hristiyan Demokrat Parti (CDU): %23,8
    • Birlik Sahra Wagenknecht (BSW): %15,6
    • Sosyal Demokrat Parti (SPD): %6,2
    • Yeşiller: %3
    • Özgür Demokrat Parti (FDP): %1,2
    • Sol Parti: %12,9
  • Saksonya Sonuçları:
    • CDU: %31,8
    • AfD: %30,7
    • BSW: %12
    • SPD: %7,6
    • Yeşiller: %5,2
    • FDP: %5’in altında

Thüringen’deki seçimlerin ardından, mevcut koalisyon hükümetinin, yani SPD, Yeşiller ve FDP’nin toplam oy oranı yalnızca %10,9 olarak kaydedildi. Bu durum, Berlin’deki federal hükümet için ciddi bir darbe anlamına geliyor. Saksonya’da da benzer bir durum yaşandı ve burada CDU birinci parti olurken, AfD ikinci sırada yer aldı. Bu sonuçlar, koalisyon hükümetinin geleceği konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.

AfD’nin Geleceği ve Koalisyon Olasılıkları

Seçimlerden önce, ana akım partiler AfD ile koalisyon yapmayacaklarını açıkça ifade etmişti. Bu durum, AfD’nin ardından en güçlü parti olan CDU’nun, BSW ile ortak bir hükümet kurma ya da azınlık hükümeti oluşturma ihtimalini gündeme getiriyor. Ancak BSW lideri Sarah Wagenknecht’in aşırı görüşleri ve NATO karşıtlığı, CDU’nun bu partiyle ortaklık kurmasını zorlaştırabilir. Bu bağlamda, hükümet kurma sürecinin uzun sürmesi bekleniyor.

Radikal İslamcı bir saldırganın Suriye kökenli olması ve Solingen’de 3 kişiyi öldürmesi, AfD’nin seçim kampanyası açısından önemli bir faktör oldu. Saldırının ardından, sığınmacılar ve göçmen kökenliler hedef haline gelirken, AfD’nin bu durumu kendi lehine kullanması dikkat çekici bir gelişme. Hem Thüringen hem de Saksonya’daki AfD’nin bölgesel kolları, aşırı sağcı olarak kabul ediliyor ve Thüringen lideri Björn Höcke, yasaklanmış Nazi sloganlarını kullandığı için daha önce mahkum edilmişti.

Berlin’de Erken Seçim Tartışmaları

Thüringen ve Saksonya’daki seçim sonuçları, Almanya’daki siyasi denklemi önemli ölçüde etkileyebilir. 22 Eylül’de Brandenburg’da yapılacak seçim, bu etkiyi daha da artırabilir. Saksonya ve Thüringen’deki sonuçlar, koalisyon hükümetinin geleceğini sorgulamakta ve erken seçim tartışmalarının fitilini ateşlemekte. Alman basınında, bu sonuçların hükümet açısından “büyük bir fiyasko” olduğu vurgulanırken, özellikle SPD’nin kaybettiği oy oranı, erken seçim olasılığını artırıyor.

Brandenburg seçiminde de benzer sonuçlar çıkması durumunda, Başbakan Olaf Scholz’un güven oyu istemek zorunda kalabileceği belirtiliyor. Bu güven oyu talebinin kaybedilmesi durumunda, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in Federal Meclis’i feshederek erken seçim yolunu açacağı öne sürülüyor. Siyasi koridorlarda, bu durumun Aralık ayına kadar erken genel seçimlere yol açabileceği konuşuluyor.

Sonuç olarak, Almanya’da aşırı sağın yükselişi, sadece eyalet bazında değil, federal düzeyde de derin etkilere yol açabilecek bir gelişme olarak öne çıkıyor. Seçim sonuçları ve sonraki olası koalisyon yapıları, ülkenin geleceğini şekillendirecek kritik bir süreci işaret ediyor.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir