Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanından Ekonomik Durum Değerlendirmesi
Gürsel Baran, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı olarak yaptığı açıklamalarda, Türkiye ekonomisinde süregelen büyüme trendine dikkat çekti. Baran, durgunluk, daralma ve stagflasyon gibi kavramların sıkça gündeme gelmesine rağmen, ekonomide ciddi bir durgunluk veya daralma beklemediklerini ifade etti.
ATO’nun ağustos ayı olağan meclis toplantısında konuşan Baran, son dönemdeki tartışmaların çoğunun yüksek enflasyona karşılık gelen ekonomik aktivitedeki yavaşlamadan kaynaklandığını vurguladı. Baran, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde %5,7 oranında büyüme kaydettiğini belirterek, “Üst üste 15 çeyrektir büyüyoruz. Resesyondan bahsedebilmemiz için ekonominin birbirini takip eden iki çeyrekte daralması gerekiyor” dedi.
Baran, bu yılın ikinci çeyreğinde büyümenin nispeten düşük olmasının beklendiğini ancak bunun ekonomide kalıcı bir daralma anlamına gelmediğini ifade etti. Ekonomik büyümenin sürmesinin, Türkiye’nin ekonomik yapısının dayanıklılığını ve esnekliğini gösterdiğini belirten Baran, bu durumun yatırımcılar için olumlu bir mesaj taşıdığına dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu ve Faiz Beklentileri
Baran, mevcut enflasyon oranlarının yüksekliğine rağmen, faiz oranlarında keskin bir düşüş beklemediklerini belirtti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bu ayın başında yayımladığı yılın üçüncü Enflasyon Raporu’na atıfta bulunarak, “Enflasyonun yıl sonunda %42 olarak gerçekleşse bile hedeflerin tutulduğunun kabul edileceği” mesajını verdi. Baran, Merkez Bankası’nın tek haneli enflasyona ancak 2026 yılında ulaşılacağını öngördüğünü ifade etti.
Bu bağlamda, sıkı para politikasının devam edeceğini ve bu durumun işletmelerin finansman erişimini zorlaştırabileceğini belirten Baran, iş insanlarının ekonomik gelişmeleri daha dikkatli ve gerçekçi bir biçimde takip etmelerinin önemine vurgu yaptı. İşletmelerin yalnızca makul borçlar altına girmeleri gerektiğini ve tasarruf tedbirlerini kendi bünyelerinde uygulamaları gerektiğini söyledi.
Ticari Faaliyetlerde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Baran, iş insanlarına yüksek oranda şirket dışı kaynaklara bağlı projelerden kaçınmaları gerektiğini hatırlatarak, “Ticari anlamda elverişli olmayan projeler, işletmelerin mali durumunu olumsuz etkileyebilir” dedi. İşletmelerin kendi öz kaynaklarına yönelmeleri gerektiğini vurgulayan Baran, bu yaklaşımın hem işletmeyi hem de ülke ekonomisini güçlendireceğini belirtti.
- Öz Kaynak Kullanımının Önemi: İşletmelerin kaynaklarını verimli bir şekilde kullanarak mali bağımsızlıklarını korumaları gerekmektedir.
- Ticari İşbirlikleri: İşletmeler, zorluklara karşı birlikte mücadele etmelidir. Bu, ticari ortaklıkların ve işbirliği fırsatlarının oluşturulmasını gerektirir.
- Finansman Stratejileri: İşletmeler, finansman stratejilerini gözden geçirerek, sürdürülebilir büyüme sağlamak için uygun adımlar atmalıdır.
Sonuç olarak, Gürsel Baran, iş dünyasının mevcut ekonomik durumu iyi analiz etmesi ve geleceğe dönük sağlam stratejiler geliştirmesi gerektiğini belirtti. Ekonomideki belirsizliklerin ve zorlukların üstesinden gelmek için iş birliğinin ve dayanışmanın önemine dikkat çekti. Bu, yalnızca bireysel işletmeler için değil, tüm ülke ekonomisi için kritik bir öneme sahiptir.
