Türkiye’de Bireysel Kredi ve Kredi Kartı Borçları Üzerine Durum Analizi
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin 2024 yılına ait verilerine göre, yasal takibe intikal eden kişi sayısında önemli bir artış gözlemlenmektedir. 2023 yılının Haziran ayında yasal takibe intikal eden kişi sayısı 118,362 iken, bu rakam 2024 yılının Haziran ayında 213,989’a yükselmiştir. Bu durum, bireylerin kredi ve kredi kartı borçlarını ödemekte zorlandığını göstermektedir.
Bireysel Kredi ve Kredi Kartı Borçları
Yasal takibe intikal eden kişilerin büyük bir kısmı, bireysel kredi borçlarından dolayı sorun yaşamaktadır. Haziran 2024 itibarıyla bu kişilerin 118,855’i bireysel kredi borcunu, 142,028’i ise bireysel kredi kartı borcunu ödememiştir. Bu veriler, bireylerin mali sıkıntılarının boyutunu ortaya koymaktadır.
Ocak-Haziran 2024 Döneminde Yasal Takibe İntikal Eden Kişi Sayısı
- Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal eden kişi sayısı: 645,000
- Bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal eden kişi sayısı: 536,000
Aynı dönemde, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal eden kişi sayısı %43 artarak 891,000‘e ulaşmıştır. Bu artış, ekonomik koşulların bireyler üzerindeki olumsuz etkisini açıkça göstermektedir.
Ekonomik Koşullar ve Bireysel Borçlanma
Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, bireysel borçlanma üzerinde doğrudan etkili olmuştur. Enflasyon oranlarındaki artış, gelir düzeyindeki düşüşler ve işsizlik oranlarının yükselmesi, bireylerin kredi ve kredi kartı borçlarını ödemekte zorlanmalarına neden olmaktadır. Ayrıca, artan yaşam maliyetleri de borçların geri ödenmesinde zorluklar yaratmaktadır.
Tasfiye Olunacak Alacaklar
Risk Merkezi verilerine göre, Haziran 2024 itibarıyla bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar, bir önceki yıl aynı döneme göre %103 artış göstererek 77 milyar TL olarak belirlenmiştir. Bu durum, bankaların karşılaştığı riskleri artırmakta ve kredi verme süreçlerini daha da sıkılaştırmaktadır. Bankaların, geri ödenmeyen alacaklar nedeniyle daha temkinli davranmaları beklenmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’deki bireysel kredi ve kredi kartı borçları, ekonomik koşulların zorlayıcı etkisiyle ciddi bir sorun haline gelmiştir. Bireylerin mali durumlarını iyileştirmek için, hem devlet politikalarının hem de bankaların daha esnek çözümler geliştirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bu durumun önümüzdeki yıllarda daha da derinleşmesi kaçınılmaz olacaktır.