Türk Şirketlerinin Karşılaştığı Zorluklar ve Enflasyonla Mücadele
Türk şirketleri, yüksek seyreden enflasyon, artan maliyetler ve finansmana erişimde yaşanan zorluklarla başa çıkmakta zorlanıyor. Yıllık enflasyon oranı %60’ı aşmış durumda ve bu durum, özellikle giyim ve tekstil sektörleri gibi ihracat odaklı işletmeleri derinden etkiliyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, bu zorlukların üstesinden gelmek için acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.
Merkez Bankası, Nisan ayından itibaren gösterge faiz oranını %50 seviyesinde tutarak, yaklaşık yirmi yılın en sıkı para politikalarını uyguluyor. Bu durum, işletmelerin finansmana erişimini zorlaştırmakta ve birçok şirketin nakit akışında sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Özellikle Avrupa, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı konumunda olduğu için, buradan gelen talep azaldıkça sorunlar daha da derinleşmektedir.
Talep Düşüklüğü ve İhracatın Etkileri
Kaya, Türkiye’nin 1,1 trilyon dolarlık ekonomisinde yaşanan sorunların başında, Avrupa pazarındaki alıcılardan gelen talep azalmasının geldiğini ifade ediyor. Türk lirası, bu yıl dolar karşısında %13 değer kaybederek gelişmekte olan ülkeler arasında en kötü performansı sergileyen para birimlerinden biri oldu. Ancak, ihracatçılar liranın hala güçlü olduğunu savunuyor. Bu çelişki, şirketlerin rekabet gücünü etkileyerek ihracatlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Giyim sektörü gibi birçok sektör, artan maliyetler ve yüksek enflasyondan olumsuz etkilenirken, iş dünyası dernekleri de durumu eleştirmekte. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Temmuz ayında bir yıl öncesine kıyasla neredeyse %40 daha fazla firmanın kapandığını bildirdi. Bu durum, ekonomik istikrarsızlığın bir başka göstergesi olarak öne çıkıyor.
Ekonomik Göstergeler ve Beklentiler
Pazartesi günü açıklanacak olan gayrisafi yurtiçi hasıla verilerinin, Bloomberg anketine göre, önceki çeyrekte %2,4’lük bir büyümeden sonra %0,5’lik bir daralma göstermesi bekleniyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in en büyük zorluklarından biri, enflasyonu çok fazla zarar görmeden düşürebilmektir. Haziran ayında reel sektör güveni dört ay üst üste düşerek son yılların en düşük seviyesine geriledi.
Aylık | Reel Sektör Güven Endeksi |
---|---|
Mart | 100 |
Nisan | 98 |
Mayıs | 95 |
Haziran | 92 |
Merkez Bankası, ihracat siparişleri, istihdam, üretim hacmi ve sermaye yatırımlarındaki düşüşlerin nedenleri arasında olduğunu belirtiyor. Türk şirketleri, geçmişte düşük reel faiz oranlarından yararlanarak büyüme sağlamıştı. Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz oranlarını artırma kararı, bu durumu değiştirdi ve şirketler için finansman maliyetlerini artırdı.
İşsizlik ve Kapasite Kullanımı
Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, Haziran ayında son bir yılın en yüksek seviyesi olan %9,2’ye yükseldi. Firmaların yüksek iş gücü maliyetleri ve azalan özkaynaklarla mücadele etmesi, işsizlik oranının daha da artmasından endişe edilmesine neden oluyor. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Berke İçten, “400-500 firmamızın üretim kapasitesini kaybettiğini görüyoruz,” diyerek sektördeki sıkıntıları vurguluyor.
Son verilere göre, kapasite kullanımı hem Temmuz hem de Ağustos aylarında düştü. Merkez Bankası, Ağustos ayında yaptığı açıklamada, “İkinci çeyrekte talep göstergeleri, hala enflasyonist seviyelerde olsa da, ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret ediyor,” dedi. Kredi büyümesindeki yavaşlamanın, iç talebi dengelemeye yardımcı olması ve enflasyonu düşürmesi bekleniyor.
Sonuç olarak, Türk şirketleri enflasyon ve artan maliyetlerle mücadele ederken, finansmana erişimdeki zorluklar ve talep düşüklüğü gibi sorunlarla baş etmeye çalışıyor. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için acil önlemler alınması ve ekonomik istikrarın sağlanması gerekmektedir.