İngiltere’deki Non-Dom Vergi Mükellefleri ve Yeni Düzenlemeler
İngiltere’de yaşayan ve “non-doms” olarak bilinen vergi mükellefleri, hükümetin yeni vergi düzenlemesi ile önemli bir değişim sürecine girdi. Bu düzenleme, özellikle yurt dışında elde edilen gelir ve sermaye kazançlarına yönelik muafiyetlerin kaldırılmasını içermektedir. Bu durum, non-dom statüsündeki bireylerin alternatif yaşam alanları arama ihtimalini artırmıştır.
Yeni Vergi Düzenlemesi ve Etkileri
Hükümetin, yurt dışında ikamet eden non-dom vergi mükelleflerine sağladığı 225 yıllık vergi muafiyetini sonlandırma kararı, birçok zengin bireyin İngiltere’den taşınmayı ciddi bir şekilde düşünmesine yol açmaktadır. Mevcut düzenlemede, yurt dışında elde edilen gelir ve sermaye kazançları 15 yıl boyunca vergilendirilmemekteydi. Ancak yeni yasayla birlikte bu ayrıcalık sona erecek ve bu bireyler, mali açıdan daha avantajlı olabilecek alternatif ülkelere yönelmeye başlayacaklardır.
Alternatif Ülkeler ve Şehirler
İngiltere’deki zengin bireyler, taşınma planları yaparken genellikle aşağıdaki şehirleri ve ülkeleri değerlendiriyor:
- Lizbon: Portekiz’in başkenti olan Lizbon, düşük yaşam maliyetleri ve güneşli iklimi ile dikkat çekmektedir. Aynı zamanda, yabancı yatırımcılara cazip konut projeleri sunmaktadır.
- Atina: Yunanistan’ın tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dolu olan Atina, zengin bireyler için hem yaşam alanı hem de yatırım fırsatları sunmaktadır.
- İsviçre: Düşük vergi oranları ve yüksek yaşam standartları ile tanınan İsviçre, özellikle Cenevre ve Zürih gibi şehirleri ile zenginler için cazip bir seçenek olmaktadır.
- Monako: Vergiden muaf yaşam sunması ile bilinen Monako, yüksek mülk fiyatları ve sınırlı yaşam alanları ile zengin bireyler için hem avantaj hem de zorluk yaratmaktadır.
- Dubai: Vergi avantajları ve lüks yaşam standartları ile dikkat çeken Dubai, zenginler için popüler bir destinasyon haline gelmiştir.
İsviçre’nin Cazibesi
İsviçre, düşük gelir ve servet vergileri, güvenlik, gizlilik ve istikrar gibi birçok avantaj sunmaktadır. Özellikle Cenevre, Zürih ve kayak merkezleri, zenginler için popüler destinasyonlar arasında yer almaktadır. Ancak, yabancı alıcıların mülk satın alma sürecinde karşılaştıkları bazı sınırlamalar, bu süreci karmaşık hale getirmektedir. Yabancıların mülk ediniminde belirli kurallar ve kısıtlamalar mevcut olup, bu durum mülk satın alma işlemlerini zorlaştırmaktadır.
Monako’nun Sınırlı Mülk Arzı
Monako, vergi muafiyeti sunmasıyla cazip bir yaşam alanı olarak öne çıkmaktadır. Ancak, mülk fiyatlarının yüksekliği ve sınırlı yaşam alanı, zengin alıcılar için zorlayıcı faktörler haline gelmektedir. Ayrıca, yeni inşaat projelerinin az olması ve sınırlı mülk stoğu, mülk arayanlar için seçenekleri kısıtlamakta ve bu da Monako’nun çekiciliğini bir nebze azaltmaktadır. Monako’daki yaşam alanlarının sınırlı olması, bu bölgede yatırım yapmayı düşünen zengin bireyler için önemli bir engel oluşturur.
İtalya’nın Vergi İndirimi ve Mülk Sorunları
İtalya’nın sunduğu düz vergi uygulaması, yurtdışında elde edilen gelir ve varlıklar için yıllık €100,000 sabit vergi avantajı sağlamaktadır. Bu durum, Londra’dan ayrılan zengin bireyler için cazip bir seçenek olmasına rağmen, özellikle Roma ve Milano gibi büyük şehirlerde yeterli lüks mülk bulunamaması, önemli bir sorun yaratmaktadır. Yüksek yaşam standartları ve tarihi dokusu ile öne çıkan İtalya, mülk arzındaki kısıtlamalar nedeniyle ilgiyi kısmen kaybetmektedir.
Miami ve Dubai’nin Yükselen Popülaritesi
Miami ve Dubai, vergi avantajları ve lüks yaşam standartları ile zengin bireyleri kendine çekmeye devam etmektedir. Miami, özellikle Latin Amerika ve ABD’li milyonerler için bir çekim merkezi haline gelirken, Dubai’nin yüksek yaşam standartları ve uzun süreli vize avantajları önemli cazibe noktaları olarak öne çıkmaktadır. Ancak her iki şehirde de eğitim ve konut sıkıntısı gibi sorunlar bulunmaktadır. Miami’de özellikle kaliteli eğitim kurumlarının sınırlı olması, aileler için bir engel teşkil edebilirken, Dubai’de konut fiyatlarının yüksekliği ve sınırlı seçenekler, yatırımcıları zorlayabilmektedir.
Singapur ve Hong Kong’un Çekişmesi
Asya’daki zenginler için Singapur ve Hong Kong, yüksek yaşam standartları ve vergi avantajlarıyla önemli çekim merkezleri olarak öne çıkmaktadır. Singapur, zengin aileleri çekmek için çeşitli vergi teşvikleri sunmaktadır. Ancak, yabancılar için konut alımında yüksek vergiler uygulanmakta ve bu da konut edinimini zorlaştırmaktadır. Hong Kong ise, uluslararası iş dünyası için önemli bir merkez olmasına rağmen, son yıllarda artan yaşam maliyetleri ve konut fiyatları ile zengin bireyleri zorlamaktadır.
Portekiz ve Kanada’daki Düzenlemeler
Portekiz, 15 yıllık vergi muafiyeti rejimini sonlandırırken, Kanada da özellikle Vancouver’da yabancı alıcılar için %20 oranında vergi koyarak lüks mülk alımlarını sınırlamaya çalışmaktadır. Bu düzenlemeler, zenginlerin ilgisini bir miktar azaltıcı etkiye sahip olmaktadır. Özellikle Portekiz, sıcak iklimi ve tarihi zenginlikleri ile dikkat çekerken, Kanada’nın sunduğu doğal güzellikler ve yüksek yaşam kalitesi, hala birçok zengin bireyin ilgisini çekmektedir.
Sonuç olarak, İngiltere’deki non-dom vergi mükelleflerinin karşılaştığı yeni düzenlemeler, birçok zengin bireyin alternatif yaşam alanları arayışını hızlandırmaktadır. Ancak her alternatif ülke ve şehir, kendi içinde farklı zorluklar ve fırsatlar sunmaktadır. Bu nedenle, zengin bireylerin bu süreçte dikkatli bir değerlendirme yapmaları gerekmektedir.
