1. Anasayfa
  2. Borsa
  3. Hisse analiz:  Türkiye ekonomisi yavaşlıyor, hisse senetleri baskı altında…

Hisse analiz:  Türkiye ekonomisi yavaşlıyor, hisse senetleri baskı altında…

admin admin -
2016 0

Piyasa Analizi ve Ekonomik Gelişmeler

Geride bıraktığımız haftanın ilk iki gününde yaşanan büyük volatilite, yatırımcıları tedirgin ederken, haftanın sonuna doğru piyasalarda temkinli bir seyir gözlemlendi. Japonya ve ABD Merkez Bankalarının yaptığı açıklamalar, piyasalardaki panik havasını kontrol altına aldı. Ancak, bu süreçte Türkiye’nin ekonomik durumu ve yavaşlayan büyüme oranları, yatırımcıların dikkatini çekti.

Sanayi Üretimi ve Ekonomik Göstergeler

Cuma günü Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Haziran ayı sanayi üretimi verileri, piyasalarda önemli bir gündem maddesi oldu. Sanayi üretimi yıllık bazda %4,7, bir önceki aya göre ise %2,1 oranında daralma kaydetti. Bu veriler, Türkiye’nin büyüme potansiyelinin zayıfladığına işaret ediyor. Özellikle, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verisi, Temmuz ayında kritik eşik olan 50 seviyesinin altında (47,2) kalması, sektördeki yavaşlamanın beşinci ayına girdiğine dair ciddi bir sinyal verdi.

Merkez Bankası ve Faiz Politikaları

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen yıl Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra başlattığı sıkılaştırma döngüsünü (politika faizi %8) Mart ayı yerel seçimlerine kadar sürdürdü. Ancak, son dört aydır politika faizi %50 seviyesinde sabit kaldı. Bu dönemde, sıkı para politikası enflasyonu kontrol altına almayı başarsa da, ekonomide yaşanan durgunluk, makroekonomik verilere yansımaya başladı. Ekonominin yavaşlaması, yüksek faiz oranları nedeniyle tasarruf etme alışkanlığını artırsa da, tüketim gücünün beklenenden azalma göstermediği dikkat çekiyor.

Tüketim Alışkanlıkları ve Ekonomik Dönüşüm

Pandemi sonrası dönemde insanların evde uzun süre kalmasının ardından, dışarı çıkmalarının ve tüketime yönelmelerinin etkileri halen hissediliyor. “Tek bir hayat var, onu da yaşa” sloganı ile hareket eden bireylerin, tüketim alışkanlıklarını değiştirdiği gözlemleniyor. Ayrıca, son on yıldır Türk Lirası’nın dalgalı seyri, artan enflasyon ve yükselen faiz oranları, yeni neslin ev, araba veya yuva kurma hayallerinin gittikçe zorlaşmasına neden oluyor. Tüm bu faktörler, tüketimin yavaşlamamasının ardındaki temel nedenler arasında yer alıyor.

Reel Sektördeki Etkiler

Otoritenin enflasyonla mücadele kapsamında attığı adımların reel sektör üzerindeki olumsuz etkileri giderek belirginleşiyor. Banka hisse senetleri, son haftalarda yaşanan küresel panik ortamında ciddi satış dalgalarıyla karşı karşıya kaldı. Hazine yöneten bir bankacı olarak, reel sektörden gelen yavaşlama sinyalleri, ek tedbirlerle kredilerin kısıtlanması ve yüksek mevduat faizlerinin, bankaların aktif yapısı üzerinde baskı kurmaya başladığını belirtmek önemli. Bu durum, ikinci çeyrek bilançolarını da olumsuz etkileyerek, net faiz marjlarının (kredi – mevduat) daralmasına neden oldu.

Kredi Derecelendirmeleri ve Yabancı Yatırımlar

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarının marj baskısı altında olduğunu ve varlık kalitesinde ılımlı bir bozulma beklendiğini açıkladı. Ayrıca, yabancı yatırımcıların, yılın başından bu yana Türk hisse senetlerinden 1,3 milyar dolar satış yaptığını ve devlet tahvillerine ise 11 milyar dolar girişi olduğu göz önüne alındığında, piyasalardaki belirsizliğin arttığı görülüyor.

Piyasa Performansları ve Son Durum

  • BİST100 endeksi, haftanın son iş gününü %2’ye yakın düşüşle tamamladı.
  • Bankaların kredi kalitesinin bozulduğu algısı ile XBANK endeksi %4,4 oranında geriledi.
  • Son üç haftada bankacılık endeksi %20, ana endeks ise %12 zirveden düştü.

Ayrıca, kur cephesinde, TCMB’nin geride bıraktığımız haftada yaklaşık 6,7 milyar dolar satış yapmasının ardından, perşembe günü tekrar 0,5 milyar dolar rezerv biriktirdiği görülüyor. Bu durum, net rezervlerin 14,6 milyar dolar seviyesine gerilemesine neden oldu. USDTRY kuru, 32,60 seviyesinde zirve yaptıktan sonra son günlerde 33,50’li seviyelerde dalgalanıyor. 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 300 baz puanı test ettikten sonra 277 baz puana çekildi.

Sonuç

Türkiye ekonomisi, yavaşlama sinyalleri verirken, piyasalardaki belirsizlik ve dalgalanmalar yatırımcıları endişelendiriyor. Ancak, tüketim alışkanlıklarındaki değişim ve uluslararası piyasalardaki gelişmeler, dikkatle izlenmesi gereken unsurlar olarak ön plana çıkıyor. Gelecek dönemde, Merkez Bankası’nın alacağı kararlar, piyasalardaki yönü belirlemede kritik bir rol oynayacaktır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir