1. Anasayfa
  2. Raporlar
  3. RAPOR: ‘Makro Dengelenmenin Yeni Aşamasında Favori Sektörler ve Hisse Senetleri…’

RAPOR: ‘Makro Dengelenmenin Yeni Aşamasında Favori Sektörler ve Hisse Senetleri…’

Cem Demir Cem Demir -
57 0

Yeni Endeks Hedefimizde %45 Getiri Potansiyeli

Yaptığımız detaylı araştırmalar ve şirketlerin model güncellemeleri sonrasında, 12 aylık BIST-100 endeks hedefimizi %45 getiri potansiyeli ile 14.600 seviyesine yükselttik. Değerleme modellerimizde risksiz faiz oranı (RfR) varsayımını 100 baz puan düşürerek %20 seviyesine çektik. Böylece hisse risk priminin %5,5 ve piyasa öz sermaye maliyetinin (CoE) %25,5 olacağı şeklinde bir varsayımda bulunduk. BIST-100 endeksinin Temmuz ayında 11.250 seviyesindeki zirvesinden geri çekilmesi, getirinin artmasına katkı sağladı. Son dönemlerde yaşanan BIST’teki satış eğilimi, yurt içindeki talep yavaşlaması ve şirket kâr beklentilerinin zayıflamasıyla daha da güçlendi.

Makro Görünümde İstikrar Uzun Vadede Getiri Potansiyelini Destekliyor

Nisan ayından bu yana gerçekleşen makro iyileşmeler, genel olarak tahminlerimizle paralel bir seyir izledi. Piyasa iyimserliğindeki geçici dalgalanmalara rağmen, enflasyonda gözlemlenen düşüş ve ekonomideki büyümenin makul seviyelerde devam etmesi, baz senaryomuzu destekliyor. Bu bağlamda:

  • TÜFE enflasyonunun 2024 sonunda %43 ve 2025 sonunda %25 seviyelerine gerilemesini bekliyoruz.
  • Faiz indirim sürecinin Aralık ayında 500 baz puan ile başlayacağı ve daha sonraki indirimlerle 2025 sonunda %27’ye düşeceği öngörülüyor.
  • GSYİH büyümesinin 2024 ve 2025 yıllarında %3,5 seviyesinde kalmasını tahmin ediyoruz.
  • Cari işlemler açığının 2023’te GSYH’nin yaklaşık %4,0’ı seviyesinden 2024 ve 2025 yıllarında %2’nin altına düşeceğini öngörüyoruz.
  • TL’deki değerlenmenin 2025’te USD/TRY kurunda yaklaşık %20 artışla (ters dolarizasyonun etkisiyle) daha ılımlı bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz.

Kısa Vadeli Görünüm Zorlayıcı Olabilir

Bununla birlikte, tüketici talebindeki yavaşlama belirtileri, yüksek TL faiz oranları ve değerlenen TL’nin kâr marjları üzerindeki olumsuz etkileri, bazı sektörlerde şirket kârlarının önümüzdeki dönemde zorlanmasına yol açabilir. Ancak, enflasyondaki kalıcı bir düşüş ile birlikte güvenin artması durumunda, özellikle yurt dışı yerleşiklerin artan risk iştahıyla piyasada yeni bir yükseliş gözlemlenebilir. Mevcut makro ortamda fiyat oynaklığı riskleri hâkim olduğu için, daha istikrarlı bir görünüme sahip şirketleri tercih etmeye devam ediyoruz; ancak uzun vadede daha yüksek yükseliş potansiyeline sahip olabilecek bazı isimleri göz ardı ediyoruz.

Model Portföy Güncellemeleri

Bu raporla birlikte Migros, İş Bankası C ve MPL Care hisselerini öneri listemize eklediğimiz gibi, Lokman Hekim ve Logo’yu model portföyümüzden çıkardık. Öneri listemizdeki diğer hisseleri tutmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda BİM, Ford Otosan, İş Bankası, Koç Holding, Mavi, MLP Care, Migros, Otokar, Turkcell, Türk Havayolları ve Yapı Kredi Bankası, en çok tercih edilen hisse senetleri arasında yer alıyor.

Hisse Seçimlerinin Önemi Artıyor

Geçen yılın ortasından bu yana, makro istikrar programının etkilerini öngörüp buna uygun hisse seçimleri yapmak oldukça kolaydı. Bu senaryoda bankacılık, telekomünikasyon, perakende ticaret ve sağlık hizmetleri gibi sektörleri başarılı bir şekilde önerdik. Böylece öneri listemiz yılbaşından bu yana %69 oranında getiri sağlarken, BIST-100 toplam getiri endeks getirisinin %23 üzerinde bir performans gösterdi. Ancak, enflasyondaki baz etkilerinin ortadan kalkması, TL’nin reel olarak değer kazanması ve yüksek reel faiz oranlarının şirketlerin faaliyet performansı üzerinde baskı oluşturması, tahminlerin zorlaştığı bir sürece girdiğimizi gösteriyor.

Banka, Telekomünikasyon ve Perakende Sektörlerinde Olumlu Ayrışma Beklentisi

2024’ün ikinci çeyreğindeki zayıf sonuçların ardından, bankacılık sektöründeki toparlanmanın yılın ikinci yarısında başlayacağına dair iyimseriz. Telekomünikasyon sektöründe ise abonelik ücretlerindeki artışların etkilerinin birkaç çeyrek daha devam etmesini bekliyoruz. Hane halkı talebinin baskılanmaya devam edeceği bu süreçte, temel tüketime yönelik talebin ihtiyari tüketime göre daha güçlü kalacağını öngörüyoruz. Öte yandan, TL’deki değerlenmenin yavaşlamasına rağmen süreceğini, kredi koşullarının bir süre daha sıkı kalacağını ve hane halkı borçlanmasının ertelenmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Bu faktörler ve zayıf küresel talep koşulları nedeniyle, faize duyarlı sektörlerde (gayrimenkul, otomobil, dayanıklı tüketim malları ve mobilya), ihracata dayalı sektörlerde ve dış talep koşullarına bağlı alanlarda orta vadede önemli bir ivmelenme beklemiyoruz.

Raporun Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamına girmemektedir. Yatırım danışmanlığı hizmetleri, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, sizin mali durumunuza ve risk ile getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Dolayısıyla, yalnızca burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Ak Yatırım

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir