1. Anasayfa
  2. Ekonomi
  3. TÜİK’ten son dakika enflasyon hesabı açıklaması geldi, keşke gelmeseydi

TÜİK’ten son dakika enflasyon hesabı açıklaması geldi, keşke gelmeseydi

Zeynep Aydın Zeynep Aydın -
49 0

TÜİK ve Tüketici Fiyat Endeksi Üzerine Tartışmalar

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), son zamanlarda madde fiyat listesini açıklamamış olması nedeniyle eleştirilerin odağı haline geldi. Yüksek enflasyon ortamında, TÜİK’in açıkladığı rakamların doğruluğu sorgulanmakta ve bu durum ekonomi yazarları ve akademisyenler tarafından detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, bu konuda yaptığı hesaplamalarla TÜİK’in tutumunu eleştirmiştir. TÜİK ise açıklamalarında bu eleştirilere karşı savunma mekanizması geliştirmiştir.

TÜİK’in açıklamasında, “Bilimsel açıdan TÜFE’ye eleştiri getiremeyen ilgili çevrelerin 143 temel başlık içinden cımbız ile seçtikleri birkaç başlığa dair bilinçli veya bilinçsiz biçimde yanıltıcı beyanlarının devam ettiği müşahede edilmektedir” denilmektedir. Bu ifade, TÜİK’in eleştirileri geçiştirmek için kullandığı bir argüman olarak değerlendirilebilir. Öne sürdüğü temel nokta ise, madde fiyatlarının açıklanmaması kararının isabetli olduğu yönündedir. TÜİK, Nisan 2022’ye kadar madde fiyat listesini yayımlamış ve bu dönemde dünyadaki en şeffaf resmi istatistik kurumlarından biri olduğunu iddia etmiştir.

Madde Fiyat Listelerinin Yayımlanmaması

TÜİK, Eylül 2021’de faiz indirimi sonrası yüksek enflasyonla karşı karşıya kalmış ve madde fiyat listelerini yayımlamaktan vazgeçmiştir. Kurum, Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde fiyat listelerinin sadece başlık düzeyinde yayımlanmasını sağlamaktadır. Ancak, bu durum Türkiye’nin kendi yargı sistemi ve kanunları çerçevesinde DİSK tarafından açılan davanın sonucuyla çelişmektedir. DİSK, TÜİK’in madde fiyat listesini açıklamaması kararına karşı hukuki yollara başvurmuştur.

TÜİK’in açıklamasında, 08.07.2024 tarihinde yapılan bir basın toplantısında sorulan bazı sorulara verilen yanıtların bağlamından koparılarak yanlış anlaşıldığı ifade edilmiştir. Toplantıda “Fiyatlar ne zaman ucuzlayacak?” sorusuna verilen yanıtta, “yüzde 45 ile yüzde 75 enflasyon arasında can yakıcılığı açısından pek bir fark bulunmamaktadır” ifadesi dikkat çekmiştir. Bu ifade, yüksek enflasyon seviyelerinin halk üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulamak amacı taşımaktadır.

TÜFE Sepetinin Yapısı ve Detaylar

TÜİK’in Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) sepeti, 2024 yılı itibarıyla 12 ana harcama grubu altında 43 harcama grubunu içermekte, bu gruplar 90 alt harcama grubuna ve toplamda 143 temel başlığa ayrılmaktadır. Bu yapı, 406 madde ve 913 adet madde çeşidi içermektedir. TÜİK, bu kapsamda değişim oranlarını her ay detaylı bir şekilde yayımlamaktadır. Ancak, bu ayrıntılar üzerinden yapılan değerlendirmeler, belirli maddelerin cımbızla seçilerek sunulması durumunda yanıltıcı sonuçlar doğurabilmektedir.

  • 12 Ana Harcama Grubu
  • 43 Harcama Grubu
  • 90 Alt Harcama Grubu
  • 143 Temel Başlık
  • 406 Madde
  • 913 Madde Çeşidi

Yanıltıcı Hesaplamalar ve Manipülasyon

Aktaş’ın yazısında ele aldığı hesaplamalar, özellikle bir temel başlık altında birden fazla maddenin bulunması durumunda hatalı sonuçlar doğurabilmektedir. Örneğin, “06212-Doktor muayene ücreti” başlığı altında birçok madde bulunmaktadır. Bu başlık, devlet hastanelerindeki muayene katılım payları ile özel hastanelerdeki muayene ücretlerini içermektedir. Ancak, bu maddelerin her birinin bütçelerdeki ağırlıkları farklıdır. Dolayısıyla, bu tür hesaplamalarda yalnızca bir sağlık hizmetinin maliyetine odaklanmak yanıltıcı olabilir.

Bu tür manipülasyonların önüne geçebilmek için, dünya genelinde birçok ülkede madde düzeyinde tüm fiyatların hesaplanması ve yayımlanması yapılmamaktadır. TÜİK’in cımbızla seçilen verilerle yaptığı açıklamalar, hem kamuoyunu hem de karar alıcıları yanıltma potansiyeline sahiptir. Bu durum, enflasyonun gerçek etkilerini görebilmek açısından önemli bir sorun teşkil etmektedir.

Sonuç

TÜİK’in madde fiyat listesini açıklamaması, yüksek enflasyon döneminde ciddi eleştirilere neden olmaktadır. Bu durum, sadece ekonomik verilerin şeffaflığı açısından değil, aynı zamanda halkın yaşam standartlarını etkilemesi bakımından da büyük bir önem taşımaktadır. TÜİK’in açıklamalarındaki tutarsızlıklar ve yanıltıcı veriler, ekonomi yönetiminin güvenilirliğini sorgulayan bir ortam yaratmaktadır. Gelecekte bu konuda atılacak adımlar, hem ekonomik istikrar hem de kamu güveni açısından kritik bir öneme sahip olacaktır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir