1. Anasayfa
  2. Borsa
  3. Ülker için yeni “AL” önerisi

Ülker için yeni “AL” önerisi

admin admin -
55 0

Ülker’in 2024 İkinci Çeyrek Finansal Raporu

Ülker'in 2024 İkinci Çeyrek Finansal Raporu

2024 yılının ikinci çeyrek finansal sonuçlarına göre, Ülker’in ana ortaklık net dönem karı 1.260 milyon TL olarak belirlenmiştir. Bu, 2023’ün aynı döneminde kaydedilen 2.471 milyon TL’lik net dönem zararına kıyasla önemli bir iyileşmeyi göstermektedir. Bu durum, şirketin finansal durumunda bir toparlanma yaşandığını işaret etmektedir.

Ancak, Ülker’in ikinci çeyrek satış gelirleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,6 oranında azalarak 15.309 milyon TL seviyesine gerilemiştir. Bu düşüş, sektördeki genel ekonomik dalgalanmaların ve rekabet koşullarının etkisiyle açıklanabilir. Şirketin brüt karı ise %4,3 oranında artış göstererek 4.677 milyon TL’ye ulaşmıştır. Bu artış, brüt kar marjının 3,2 puan artarak %30,6’ya çıkmasını sağlamıştır. Böylece, brüt kar marjındaki artış, şirketin mali disiplinini ve karlılık stratejilerini yansıtmaktadır.

Operasyonel giderler ise %5 artışla 2.109 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bu durum, şirketin yönetim giderleri ve diğer operasyonel maliyetlerdeki artışı göstermektedir. Diğer faaliyetlerden elde edilen net gelirler ise 1,3 milyon TL olarak kaydedilmiştir. 2023’ün ikinci çeyreğinde bu rakam 1.770 milyon TL net gelir olarak gerçekleşmişti. Bu durum, şirketin diğer faaliyetlerindeki gelir kaynaklarının daraldığını göstermektedir.

Bu gelişmeler neticesinde, Ülker’in faaliyet karı %39,5 azalışla 2.570 milyon TL seviyesine düşmüştür. Faaliyet karı marjı ise 9,1 puanlık bir düşüşle %16,8 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum, şirketin operasyonel karlılığı üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştır. Ancak, 2. çeyrek FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) %2,6 oranında bir artışla 2.935 milyon TL olarak hesaplanmıştır. FAVÖK marjı da 1,7 puan artışla %19,2 seviyesine ulaşmıştır. Bu, şirketin finansal sağlığını ve nakit akışını güçlendiren bir durumdur.

Şirket bu çeyrek içerisinde yatırım faaliyetlerinden 623 milyon TL net gelir elde etmiştir. Yatırım gelirleri, şirketin büyüme stratejilerinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Finansman tarafında ise net giderler 2.314 milyon TL olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde, Ülker’in kur kaynaklı 13.280 milyon TL finansman gideri kaydettiği göz önüne alındığında, bu durum finansman yönetiminde önemli bir iyileşmeyi göstermektedir.

En dikkat çekici noktalardan biri, 854 milyon TL’lik parasal kazanç elde edilmesidir. Bu, 2023 yılının ikinci çeyreğinde kaydedilen 1.058 milyon TL’lik parasal kazanca göre bir düşüş göstermektedir. Ayrıca, 397 milyon TL’lik vergi gideri sonrasında, net dönem karı 1.260 milyon TL olarak belirlenmiştir. İkinci çeyrek karıyla beraber, şirketin 6 aylık net dönem karı 3.610 milyon TL’ye ulaşmıştır. Geçen yılın aynı döneminde ise şirket, 58 milyon TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti. Bu durumda, Ülker’in mali performansında belirgin bir iyileşme gözlemlenmektedir.

Ülker Grubu’nun kovenant baz net borç / FAVÖK oranı, mart sonundaki %1,49’dan haziran 2024 sonunda %1,19’a gerilemiştir. Bu, şirketin borç yönetimindeki başarısını ve finansal sürdürülebilirliğini göstermektedir. Ayrıca, şirketin açık pozisyonunun %50’sinin kapatıldığı bilgisi, risk yönetimi stratejilerinin etkinliğini ortaya koymaktadır. Haziran 2024 itibarıyla 268 milyon USD’lik açık pozisyon hedge edilmiştir.

Ek olarak, vadesi 10.2025’te dolacak olan Eurobond’un refinansman çalışmaları başarıyla sonuçlandırılmıştır. Ülker, 7 yıl vadeli 550 milyon USD değerinde tahvil ihraç etmiştir. Bu tahvil ihracı, şirketin finansman kaynaklarını çeşitlendirmesi ve mali yapısını güçlendirmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak, Ülker’in 2024 ikinci çeyrek finansal sonuçları, şirketin mali performansında önemli değişiklikler olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle net dönem karındaki iyileşme, borç yönetimindeki başarılar ve yatırım faaliyetlerinden elde edilen gelirler, Ülker’in gelecekteki büyüme potansiyelini destekleyen faktörler arasında yer almaktadır. Ancak, satış gelirlerindeki düşüş ve operasyonel giderlerdeki artış, şirketin dikkat etmesi gereken alanlar olarak öne çıkmaktadır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir